Bloğumda kendimle ilgili aslında bir şeyler yazıp
paylaşmadım çoğu zaman. Şimdi neden paylaşmak istedim peki? Son bir senedir o
kadar çok şey yaşadım ki bloğumu okuyanları belki motive eder benim bu
yaşadıklarım düşüncesiyle paylaşmak istedim.
Nerden başlasam bilemedim ama en baştan başlamak her
zaman daha iyi olur arada konu atlamamış olurum J ((Doğumdan
itibaren başlamaya niyetim yok o zaman çok zaman alır))
Üniversiteyle birlikte başladı aslında benim İK
günlüğüm…
Üniversite tercihlerimin 24 taneden 23’ü işletme,
iktisat ve ÇEKO iken ben tek farklı tercihim olan “bilgi ve belge yönetimini”
kazandım. Ne hayalimdi ne de okumak isteyebileceğim bir bölüm! Nedir ki
İstanbul Üniversitesindeydim ve bu okulun bu çevrenin bana sunacağı olanaklar
olacaktı mutlaka. İstediğim bölüm olmadığı için bir sene daha hazırlanmayı kayıp
olarak düşündüm ve istediğim bölüm olmadığı üzülüp kara bahtım kör talihim
demedim… Mutlaka isteklerimiz olmadığı zaman bir çıkış kapısı vardır deyip o
çıkış kapısını aradım.
Birinci sınıftayım çevremdeki birçok insan ne
biliyorsun da neyin stajını yapacaksın derken ben denemekten ne çıkar dedim ve
başvurdum. Sonuç: girdiğim ilk mülakatımın ardından 2 saat geçmişti ki “Türkiye
Ekonomi Bankası’na başvurunuz ve görüşmelerimiz sonucunda Eylül ayı staj
dönemine kabul edildiniz” oldu. İlk senem, ilk mülakatım, ilk staj deneyimim…
Ben okumaya devam ederken gerek bölümümle ilgili
staj yaparken bir yandan da hayallerimi nasıl gerçekleştirebilirim de insan
kaynakları uzmanı olma yolunda ilerleye bilirimi düşünmeye başladım. Ve alan
dışı olmasına rağmen kariyer sitelerinden İK staj başvurularına bulunmaya
başladım geri dönüş alamadım. Geriş dönüş alamamam beni ümitsizliğe itmedi
çünkü çevremde bu alana ilgisiz birçok insan bu alanda çalışıp staj yaparken
ben bu kadar ilgiliyken araştırmalar yaparken ben neden yapa mıyım dedim ve
durmadan devam ettim. Madem kariyer siteleri benim ilgimi isteğimi fark edemedi
arama süzgeçlerine takıldım bende çözümü firmalara elden başvuru yapmada
buldum. Sonuç: Taksim Elite World Hotel’de İnsan Kaynakları stajına kabul
edildim J
Staj dönemim boyunca bağlı olduğum idareci sayesinde
İK süreçlerinin bir çoğuna şahit olup gerek teorik ve gerek uygulama olarak İnsan
Kaynaklarına doğru ilk adımlarımı atmış bulundum. Ve öğrendiklerim beni daha
çok heveslendirip hırslandırdı. Artık adımlar atmaya başladığıma göre bunun
devamı gelmeliydi ve geldi de. Kariyer siteleri bu sefer farkıma vardı ve
ikinci İK stajım ilk staj yerimden geldi TEB’te İK stajına kabul edildim J
İki farklı kurum, farklı sektörde bu deneyimlerimden
sonra evet ben İK uzmanı olmalıyım dedim ve hem okurken hem de bu yolda nasıl ilerleye
bilirimin yolunu aradım. Sadece staj deneyiminin yeterli olmayıp eğitime de
ihtiyacımın olduğunu düşündüm. İnsan Kaynakları Yönetimi, İnsan Kaynakları
Uzmanlık Programı, İş Hukuku Mevzuatı ve Bordrolama Yetkinlik Programı, Mülakat
Teknikleri, Photoshop, İleri Excel gibi eğitimler aldım. Tüm bunları yaparken
okulum bitmeden okuduğum alan ile ilgili olarak Hürriyet Gazetesinde çalışmaya
başladım ama hala aklımda İK vardı… Çalışmam biraz zorunluluktu ve beni
hedeflerimden vaz geçirmedi.
Okulum bitti eğitimlerim bitti derken HR Dergi’nin
Yeni Nesil İK zirvesine Linkedin üzerinden davetiye kazandım. İK zirvesinde
sektörün öncü isimlerinin deneyimlerini dinleyip aynı ortamı paylaşmamla
kararlılığım daha da arttı. İlk işim kendime bir İK bloğu açmak oldu. Öğrendiklerimi,
deneyimlediklerimi bir yerlerde anlatıp farkındalık yaratmalıydım. Adını da İK
süreçlerimde bana eşlik edeceği için İK GÜNLÜĞÜ koydum. Ve başladım yazmaya…
Hem iş hem okul dedim ve kararlılığımı mülakatta da
belirtip İstanbul Üniversitesi Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları yüksek
lisansına kabul edildim. Tabi ardı arkası kesilmedi. Bu bir günlüktü ve
devamlılığı olmalıydı. Farklı bir işten İnsan Kaynaklarına geçmeliydim bir çok
olumsuz mülakat sonucuma rağmen kararlılıkla devam ettim ve okulda başlamamdan
sonra ikinci ayımda iş değişikliği yapıp İSMEK yönetim merkezinde İK’ya geçiş yaptım.
Yaptığımız işimiz ve seçimlerimiz bizi motive ediyormuş bunu görmüş oldum. Yaklaşık 2 aydır bu şirkette çalışıyorum ve
diyebileceğim en güzel şey “Seveceğin
bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış olmazsın” J
Durun sonrası da var takip ettiğim kariyer siteleri,
bloglar vs. derken çok gitmek istediğim fakat o bütçeyi ayıramadığım için
gidemeyeceğim İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ 2013 için twitter üzerinden gerçekleşen
yarışmaya katıldım ve gün boyu ikna etmeye çabaladığım twitlerim sonucunda
davetiyemi kazandım J Şimdi heyecanla zirve hazırlıkları
yapıyorum hangi oturumlara katılmalı? kimleri dinlemeli? Vs.
Diyeceğim şu ki olmaz demeyin, hiç kimse başarı
merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için İSTEYİN, DÜŞÜNÜN,
YOLLAR BULUN, ÇABALAYIN ve HAREKETE GEÇİN…
İnsan istedikten sonra neden olmasın ;)
Bu bir günlük olduğuna göre ve ben İK alanın çiçeği
burnunda bir çalışan olduğuma göre mutlaka devamı da gelecektir J
Herkese kolay gelsin… Unutmayalım ki: “Hiçbir
zafere çiçekli yollardan gidilmez” La Fontaine…
Zühre Turunç
Şubat 2013