5 Şubat 2013 Salı

İnsan İsterse...


İnsan isterse her şeyi yapar…
Bloğumda kendimle ilgili aslında bir şeyler yazıp paylaşmadım çoğu zaman. Şimdi neden paylaşmak istedim peki? Son bir senedir o kadar çok şey yaşadım ki bloğumu okuyanları belki motive eder benim bu yaşadıklarım düşüncesiyle paylaşmak istedim.
Nerden başlasam bilemedim ama en baştan başlamak her zaman daha iyi olur arada konu atlamamış olurum J ((Doğumdan itibaren başlamaya niyetim yok o zaman çok zaman alır))
Üniversiteyle birlikte başladı aslında benim İK günlüğüm…
Üniversite tercihlerimin 24 taneden 23’ü işletme, iktisat ve ÇEKO iken ben tek farklı tercihim olan “bilgi ve belge yönetimini” kazandım. Ne hayalimdi ne de okumak isteyebileceğim bir bölüm! Nedir ki İstanbul Üniversitesindeydim ve bu okulun bu çevrenin bana sunacağı olanaklar olacaktı mutlaka. İstediğim bölüm olmadığı için bir sene daha hazırlanmayı kayıp olarak düşündüm ve istediğim bölüm olmadığı üzülüp kara bahtım kör talihim demedim… Mutlaka isteklerimiz olmadığı zaman bir çıkış kapısı vardır deyip o çıkış kapısını aradım.
Birinci sınıftayım çevremdeki birçok insan ne biliyorsun da neyin stajını yapacaksın derken ben denemekten ne çıkar dedim ve başvurdum. Sonuç: girdiğim ilk mülakatımın ardından 2 saat geçmişti ki “Türkiye Ekonomi Bankası’na başvurunuz ve görüşmelerimiz sonucunda Eylül ayı staj dönemine kabul edildiniz” oldu. İlk senem, ilk mülakatım, ilk staj deneyimim…
Ben okumaya devam ederken gerek bölümümle ilgili staj yaparken bir yandan da hayallerimi nasıl gerçekleştirebilirim de insan kaynakları uzmanı olma yolunda ilerleye bilirimi düşünmeye başladım. Ve alan dışı olmasına rağmen kariyer sitelerinden İK staj başvurularına bulunmaya başladım geri dönüş alamadım. Geriş dönüş alamamam beni ümitsizliğe itmedi çünkü çevremde bu alana ilgisiz birçok insan bu alanda çalışıp staj yaparken ben bu kadar ilgiliyken araştırmalar yaparken ben neden yapa mıyım dedim ve durmadan devam ettim. Madem kariyer siteleri benim ilgimi isteğimi fark edemedi arama süzgeçlerine takıldım bende çözümü firmalara elden başvuru yapmada buldum. Sonuç: Taksim Elite World Hotel’de İnsan Kaynakları stajına kabul edildim J
Staj dönemim boyunca bağlı olduğum idareci sayesinde İK süreçlerinin bir çoğuna şahit olup gerek teorik ve gerek uygulama olarak İnsan Kaynaklarına doğru ilk adımlarımı atmış bulundum. Ve öğrendiklerim beni daha çok heveslendirip hırslandırdı. Artık adımlar atmaya başladığıma göre bunun devamı gelmeliydi ve geldi de. Kariyer siteleri bu sefer farkıma vardı ve ikinci İK stajım ilk staj yerimden geldi TEB’te İK stajına kabul edildim J
İki farklı kurum, farklı sektörde bu deneyimlerimden sonra evet ben İK uzmanı olmalıyım dedim ve hem okurken hem de bu yolda nasıl ilerleye bilirimin yolunu aradım. Sadece staj deneyiminin yeterli olmayıp eğitime de ihtiyacımın olduğunu düşündüm. İnsan Kaynakları Yönetimi, İnsan Kaynakları Uzmanlık Programı, İş Hukuku Mevzuatı ve Bordrolama Yetkinlik Programı, Mülakat Teknikleri, Photoshop, İleri Excel gibi eğitimler aldım. Tüm bunları yaparken okulum bitmeden okuduğum alan ile ilgili olarak Hürriyet Gazetesinde çalışmaya başladım ama hala aklımda İK vardı… Çalışmam biraz zorunluluktu ve beni hedeflerimden vaz geçirmedi.
Okulum bitti eğitimlerim bitti derken HR Dergi’nin Yeni Nesil İK zirvesine Linkedin üzerinden davetiye kazandım. İK zirvesinde sektörün öncü isimlerinin deneyimlerini dinleyip aynı ortamı paylaşmamla kararlılığım daha da arttı. İlk işim kendime bir İK bloğu açmak oldu. Öğrendiklerimi, deneyimlediklerimi bir yerlerde anlatıp farkındalık yaratmalıydım. Adını da İK süreçlerimde bana eşlik edeceği için İK GÜNLÜĞÜ koydum. Ve başladım yazmaya…
Hem iş hem okul dedim ve kararlılığımı mülakatta da belirtip İstanbul Üniversitesi Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları yüksek lisansına kabul edildim. Tabi ardı arkası kesilmedi. Bu bir günlüktü ve devamlılığı olmalıydı. Farklı bir işten İnsan Kaynaklarına geçmeliydim bir çok olumsuz mülakat sonucuma rağmen kararlılıkla devam ettim ve okulda başlamamdan sonra ikinci ayımda iş değişikliği yapıp  İSMEK yönetim merkezinde İK’ya geçiş yaptım. Yaptığımız işimiz ve seçimlerimiz bizi motive ediyormuş bunu görmüş oldum.  Yaklaşık 2 aydır bu şirkette çalışıyorum ve diyebileceğim en güzel şey  “Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış olmazsın” J
Durun sonrası da var takip ettiğim kariyer siteleri, bloglar vs. derken çok gitmek istediğim fakat o bütçeyi ayıramadığım için gidemeyeceğim İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ 2013 için twitter üzerinden gerçekleşen yarışmaya katıldım ve gün boyu ikna etmeye çabaladığım twitlerim sonucunda davetiyemi kazandım J Şimdi heyecanla zirve hazırlıkları yapıyorum hangi oturumlara katılmalı? kimleri dinlemeli? Vs.
Diyeceğim şu ki olmaz demeyin, hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için İSTEYİN, DÜŞÜNÜN, YOLLAR BULUN, ÇABALAYIN  ve HAREKETE GEÇİN…
İnsan istedikten sonra neden olmasın ;)
Bu bir günlük olduğuna göre ve ben İK alanın çiçeği burnunda bir çalışan olduğuma göre mutlaka devamı da gelecektir J Herkese kolay gelsin…  Unutmayalım ki: “Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez” La Fontaine…
 

Zühre Turunç
Şubat 2013